Şiva ile göz göze geleli yaklaşık iki sene oldu.

Sokakta onu bulduğumda henüz 45 günlüktü. Birbirimizi net göremesek de çok sevmiştik. Gözlerini kurtarabilmek için acil tedavi edilmesi gerekiyordu. Şiva’nın gözlerini kurtarabilmek adına birçok Veteriner Hekime hatta bir keresinde de Göz Doktoruna bile danıştık. Bir türlü koyamadıkları teşhisler, yüzde doksan gözlerini kaybedeceği yönündeydi. Veteriner hekimler çeşitli göz damlalarıyla Şiva’yı sekiz ay kadar bu şekilde tedavi ettiler. Gözündeki hastalık her ne ise durdurabildiler ama iyileştiremediler. Nitekim beş ay önce hastalık nüks etmeye başladı ve Şiva IŞIĞINI kaybediyordu. Bende bu işin peşini bırakmayıp araştırmalarıma devam ettim. İstanbul da Veteriner Göz Merkezi diye bir yer duydum. Hemen iletişime geçtik ve 29.Eylülde çok umutsuzca, İstanbul da Prof.Dr. Murat Şaroğlu nun Veteriner Göz Merkezi’nde bulduk kendimizi. Şiva muayene oldu ve iki gözünden amaliyata alındı. Meraklı ve tedirgin bekleyişin ardından Murat Bey ameliyattan çıktı ve Şiva’nın gözleri hakkında bilgi veriyordu. Fakat ben, ‘kedinizin gözleri pırıl pırıl oldu’ cümlesine takılmış içimden de ‘Nasıl yani’ diyerek şok geçiriyordum. Anestezinin etkisi geçip Şiva kendine gelince rahatlıkla görebileceğini söylüyordu. Birkaç saat sonra Antalya ya dönüş yolculuğuna başlamıştık. Uçağımız gece 23.00 civarı Antalya ya varmıştı. İnmek için sıramızı beklerken Şivay’ı kontrol için sepetini açtım. Birde ne göreyim: Şiva uyanmış, o kocaman gözlerini açmış, ışıldayan pırıl pırıl gözlerle bana bakıyor. O an nefesim kesildi, gözlerim doldu.. Ben ilk kez kedimin gözlerini görüyordum. Bu duyguları tarif etmem imkansız.. Ve günlerce Şiva beni, bende Şivay’ı bu denli ‘Gördüğüme’ ve ‘Gördüklerimize’ inanamadık.
Veteriner Göz Merkezi gözlemlerim: samimi, misafirperver, ilgili ve fazlasıyla tecrübeliler. Ameliyatın üzerine iki ay geçmesine rağmen on günde bir Şiva nın takibini yapmaktalar.

Prof.Dr. Murat Şaroğlu ve ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Murat Bey’inde dediği gibi; KARANLIK KADER DEĞİL..